Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Taşyününde (kayayünü, rockwool) Benjamin bitkisinin çoğaltılması


Pek çoğumuzun evinde ya da işyerinde bulunan Benjamin (Ficus Benjamina) bitkisi çok yaygın olarak yetiştirilen balkon, ev tipi bir süs bitkisidir. Bu bitki iyi bakılırsa bir ağaç kadar büyüyebilmektedir.

Bana da nikahımızda hediye olarak gönderilen bu bitki neredeyse boyuma ulaştı. Ben herhangi bir şekil vermemiştim, daha doğrusu şekil verilebildiğini bile bilmiyordum fakat bazı yerlerde (mesela çalıştığım işyerimde) gövdesine zincir, burgu, şekli verilmiş olanlarını da gördüm.Gayet de dekoratif oluyor, tavsiye ederim.


Evde bir köşede diğer bitkilerimin yanında yukarıdaki resimde gördüğünüz büyüklüğe gelmiş olan benjamin bitkisini hem biraz budamak hem de çoğaltmak için aşağıda fotoğraflarını göreceğiniz yöntemi uyguladım. Çok da basitmiş benjamin bitkisini çoğaltmak.

Bunun için aşağıdaki fotoğrafta gösterildiği gibi, uygun bir dalı, bitkinin bütünlüğünü bozmadan, kelaynağa da çevirmeden, gövdeye yakın bir yerden kesiyoruz.


Kesilen dalın ucundan bitkinin özsuyu süt kıvamında akıyor.


Kesilen daldaki yaprakları temizledim. Yapraklardan en uca yakınlardan birini ve yeni filizlenmekte olanları bıraktım sadece.


Fotoğrafta görülen kaya yününü (taşyünü / rockwool) ıslatıp nemlendirdikten sonra çoğaltacağımız çeliği kaya yününe sapladım.


www.kucukbahcem.net sayfamızı düzenli olarak takip edenler hatırlayacaktır. Daha önce de şeflera - beşparmak bitkisini çoğaltmıştım taşyününde. Onun da hikayesi şurada: "Taşyününde (rockwool) Şeflera (Beş Parmak) Bitkisi Köklendirme"




Hepsi bu kadar...
Kaya yünü, bitkinin köklenmesi için uygun bir ortam sağlayacaktır. Aşağıda göreceğiniz gibi, sera etkisi yapması için plastik bardağa koyduğum kayayününe daldırılmış benjamin çeliklerinin üzerine, ortadan ikiye ayırdığım plastik şişeleri kapatıyorum. (1.5 litrelik şişeler tam denk geliyor. 1 lt'likler küçük kaldı). Günde bir kez bu kapakları kaldırıp bitkinin havalanmasını sağlıyorum. Taşyünü kurumuşsa bir kaç damla su ilave ediyorum ayrıca.



Taş yününe sapladığımız / batırdığımız /daldırdığımız / aşıladığımız benjamin dalı ya da çeliği, oda sıcaklığında aşırı olmayan bir aydınlatma ortamında bir ay kadar sonra aşağıda gördüğünüz gibi yapraklanıyor ve kökleniyor. Dikkatimi çeken ilginç bir husus, sonradan gelen yaprakların, dalda bıraktığımız yaprak büyüklüğünce büyümesi. Sonradan gelenler herhalde var olan yaprağı örnek alıp onun kadar büyüyorlar. Ne daha fazla ne de daha az... Sonradan gelen yaprak önceki yaprak genişliğince büyüyünce gövdeden filizlenmekte olan yaprakların büyümesi hızlanıyor.



Kaya yünü bitkilerin köklenmesi için ideal ortamlardan birisi. Aşağıdaki fotoğrafa dikkat ederseniz kökün nasıl büyüdüğünü ve kaya yününe sarıldığını görebilirsiniz.



Köklenmiş ve bir kaç yaprak üreterek "tutmuş" olan benjamin fidemizi saksıya alabiliriz artık.  Bitkiyi kayayününden ayırmadan, olduğu gibi saksının ortasına yerleştirdim. Merak edenlere söyleyeyim hemen kayayünü sentetik bir madde değil. Tamamen doğaldır; bazalt, kireç gibi kaya türlerinin yüksek sıcaklıklarda eritilmesi ve kalıplara püskürtülerek soğutulması ile yapılır. Gözenekli yapısı ile nemi tuttuğu, köklerin rahatlıkla hareket etmesini sağladığı için topraksız tarımda kullanılır. (Şurada bahsetmiştim: Taşyününde (rockwool) Şeflera (Beş Parmak) Bitkisi Köklendirme )



Saksının boş kalan kısımlarına da kaliteli bir saksı toprağı, torf ilave ettim. Ben burada, hindistan cevizi kabuğundan elde edilmiş torf kullandım. Bu toprak da mineral açısından zengin olduğundan bitkinin köklenmesi ve gelişmesi açısından gayet uygun bir yetiştirme ortamı.



Bundan sonrası Allah'a emanet. Biz bitkimizi toprağa verdik, daha doğrusu toprağa diktik. Uygun ortam, uygun sulama ve mineral desteği ile bir kaç senede boyunuzu bile geçebilir. Hatta hayalgücünüze bağlı olarak gövdesine çeşitli şekiller de verilebilir.

Sağlıcakla kalın.
İlk yayın: 3.3.13 @ Eskişehir.
Düzenleme 31.12.2015


.



Kayayı delen ağaç...


Son güncelleme: 4 Temmuz 2015
Güncelleme tarihi 20 Aralık 2012'nin son dakikaları. Kıyamete 5 kala...
İlk yayın tarihi 2 Mayıs 2011

"İşte böyle olacaksın, hiç olmadık yerde, dağın tepesinde tek başına bile kalsan dimdik! Köklerin kayayı delip geçecek, meydan okuyacaksın denize, dağlara. En güzel manzara da senin olacak, senin hakkın o!" demiştik şurada :



Aşağıdaki ağaç da Eskişehir'den Mayıslar'a doğru giderken, Mayıslar'a 4-5 km kala hemen çay köprüsünü geçince görebileceğiniz bir kayanın üstünde. 
Kayadır demememiş, toprağım yok ben nerede duracağım, suyum nereden gelecek dememiş,
delmiş geçmiş.



Kaya mı ağacı tutuyor yoksa ağaç mı kayayı? Belki de kökleri kayayı yamaca sabitliyordur. Doğanın dengesi müthiş...

Ya buna ne demeli...

14 Şubat 2012'de eklendi

Hele buna ne dersiniz? (20 Aralık 2012'nin son dakikalarında eklendi.)

Bu fotoğraf da benden. 27 Ekim 2012, İstanbul Fuar Merkezi otoparkı. Bitkinin çıktığı yere dikkatli bakınız. Beton ile asfaltın arasında kağıt bile giremeyecek kadar dar bir yerde... Sulayan yok, gübre veren yok, budayan, bakım yapan yok. Ama çıkmış oradan ve dimdik ayakta...

Fotoğrafı bizzat şahsen kendim ben cep telefonumla çektim 


Allah "Ol!" der ve olur...
Asfaltı delen çiçek

...
Bunlar da 4 Temmuz'15'de ilave edilenler. Her biri ayrı bir mucize...







...

Ev Yapımı Sinek Tuzağı [Güncelleme: 30 Nisan 2015]

[Son güncelleme: 30 Nisan 2015]

Bu sene Nisan ayında kar yağışını görsek de nihayet yavaşa yavaş kışı bitiriyoruz, doğa canlanmaya başladı. Bunu en çok da etrafta gezinmeye başlayan sineklerden ve karıncalardan anlayabiliyorum.
 
Peki bu sinekler sizleri de rahatsız ediyor mu? Ne kadar kovalarsanız kovalayın, kimyasal ya da doğal ilaçlarla mücadele edin yine de kurtulamazsınız sineklerden. Kimyasal ilaçlar kullandığınızda  bahçenizdeki sebze ve meyvelerde ilaç kalıntısı kalabilir ve bunların tüketilmesi insan sağlığına zarar verebilir.

Ben internet bloglarında, sosyal medyada paylaşılan yapımı son derece basit bir sinek tuzağını öneriyorum size. Bu tuzak da sinek problemine kesin çözüm olmayacaktır. Yine de belki bazı uçan haşerelerin sizden uzaklaşmasını, bahçenizde yetiştirdiklerinizin yerine tuzağın içindeki lezzetli gıdaya yönelmelerini sağlayabilir.

Tuzağın yapımı son derece basit. Aşağıdaki  görselde herşey son derece basit bir biçimde izah edilmiş. İngilizce olduğu için ben aşağıda biraz daha açıklayıcı ilavelerle Türkçesini yazıyorum.


1. İlk olarak 1.5 lt'lik  olması şart değil uygun bir plastik şişeyi boyun kısmından ikiye ayırıyoruz.

2. Bir su bardağı sıcak su ile 50 gram kadar ESMER şekeri karıştırıyoruz. Esmer şeker olması önemli çünkü uçan haşeratın sevdiği besin esmer şekerde mevcut, beyaz şekerde değil. Bunun yerine pekmez de kullanabilirsiniz isterseniz.

3. Eriyen esmer şeker akıcı bir pekmez kıvamına gelecektir. Suyun sıcaklığı oda sıcaklığına geldiğinde 1 gram kadar hamur mayasını da şişenin içine dökünüz. Maya canlı bir madde olduğu için aşırı sıcak su zarar verip içindeki bakterileri haşlayıp öldürebilir. Bu yüzden suyun ılık hatta soğuk olması önemli.

4. Şişenin kestiğimiz kafa kısmını ters çevirip tekrar şişenin içine koyuyoruz. Parça içeri düşmesin diye yapıştırabilirsiniz, zımba ile sabitleyebilirsiniz.

5. Şişenin etrafını bir gazete ile kapatabilirsiniz. Çünkü sinekler karanlığı sever.

6. Evinizde ya da bahçenizde bir yere asabilirsiniz şişenizi. Fakat unutmayın pek de hoş kokmuyor mayadan dolayı...



Ben yaptığım tuzağı Küçükbahçem'de uygun bir yere astım. İlk günlerde karışım henüz hazır olmadığından sinekler için çok cazip olmasa gerek pek de fazla sinek yakalayamadık. Fakat daha sonraki günlerde, maya + şeker + su karışımı kıvamına gelince çevredeki sinekler hücum etmeye başladı. Sonucu aşağıdaki fotoğrafta görebilirsiniz.


Tuzağın mantığı çok basit ama sinek beyinliler anlamıyor işte. Şişenin dibindeki cezbedici gıdanın kokusuna gelen sinekler şişenin huni şeklindeki ağzından içeri giriyorlar. Karınlarını doyurup çıkmak istediklerinde ise bir türlü deliği tutturup da çıkışı bulamıyorlar. Burada uçmaktan yorulup sıvının içine düşünce de boğularak terk-i dünya eyliyorlar. Aynen dışarı çıkmak için cama vura vura kafa travmasından giden sinekler gibi.


İLAVE NOTLAR: Esmer şeker + maya karışımı yerine bildiğiniz meyve suyunu da koyabilirsiniz. Ben denedim esmer şekerli karışım kadar olmasa da epey haşerat topladım. Kola da denenebilir, bilhassa arılar çok severler kolayı.

15 Temmuz 2013, Eskişehir.
Kaynak: internet



Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | ReviewSilo - Reviews for e-Shopping