Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Rendelenmiş kalıp sabun

Evinizde kullandığınız sabun sıvı mı katı mı? Günümüzde en çok kullandığımız sabun çeşidi sıvı sabun oldu. Kullanımı pratik gibi gelse de bazı dezavantajları ve hatta bazı zararları olduğunu da unutmamak lazım. Bilhassa ne idüğü belirsiz güvenilmez markaların, çok ucuza mal etmek için, içine ne kattığı bilinmeyen sıvı sabunların kanserojen etkisi bile olduğu çok defalar gündeme geldi.


Bunun yerine tamamen doğal, katkısız "eski usul" kalıp sabun kullansak daha iyi olmaz mıydı? Kalıp sabunu taşımak sıvı sabuna göre daha kolay. En azından kocaman bir plastik kap taşımak zorunda değilsiniz. Kağıda bile sarıp yanınıza alabilirsiniz. Suyu bulduğunuz yerde de rahatlıkla kullanabilirsiniz.


Kalıp sabunun en önemli dezavantajı ise hijyen! Özellikle umumi yerlerinde kullanılan kalıp sabunlar önemli bir bakteri yuvasıdır. Çünkü herkes kullandıktan sonra 'sabunu yıkamadan'  üzerindeki kirle birlikte olduğu gibi sabunluğa bırakıverir. Zaten bu nedenledir ki, kıraathaneler, lokantalar, oyun salonları gibi yerlerde sıvı sabun hatta köpük sabun kullanımı zorunludur.



Bu model duvara sabitleniyor

Bu da değişik bir model. Biber değirmeni gibi, taşınabilir olması bir avantaj.

Peki fotoğraflarda göreceğiniz gibi kalıp sabunu rendeleyerek kullanmak nasıl olur? Bence güzel olur. Hem kalıp sabun toz haline getirildiği için daha etkili olur hem de başkalarının eli deymeyeceği için sıvı sabun kadar hijyenik olur.

Hem kendi sabunumuzu kendimiz de yapabiliriz kolaylıkla. İnternette pek çok site var tarifini veren. Kaynaklarda bir kaç tane link bulabilirsiniz bu konuda.

Güncelleme: 21.12.13
Ö.Yıldız, 04.01.13 @ Eskişehir

Kaynaklar:
http://www.nathaliestaempfli.com/index.php?/graduation/soap-flakes/
http://www.parakazanma.co/evde-para-kazan/ev-yapimi-sabun-uretmek-satmak-para-kazanmak
http://www.evdeimalat.com/?p=208

Etiketler: sıvı sabun, kalıp sabun, toz deterjan, hijyen, sağlıklı, umumi hela, lavabo, rende, doğramak, granül, parçacık, zerre, doğal, kokulu, organik

Evde kendiniz de tohum bantlarından yapabilirsiniz

Güncelleme: 26 Kasım 2013
Güncelleme: 14 Aralık 2012
İlk yayın tarihi: 18  Mart  2012

Yaz dönemini kapattık. Önümüzdeki dönem için tohumlarımızı ayırdık. Ayırdığımız bu tohumları aşağıda tarif edildiği gibi şeritler halinde saklayabilir, zamanı geldiğinde de kolaylıkla toprağa ekebilirsiniz.

Çimlendirmeyi düşündüğümüz bitkinin tohumunun özelliklerine göre davranmak en doğrusu olacaktır. Eğer tohumları satın aldıysanız paketin üzerinde tarif edildiği şekilde ve zamanda hareket etmek daha uygun olacaktır.
Tohum bantları

Tohumları saklarken kolaylık sağlamak, ekerken de eşit aralıklarda ekebilmek için siz de evinizde kendiniz "Tohum Bandı" yapabilirsiniz. Buradaki yöntemi kendim denemedim, yabancı sitelerden öğrendim. Fotoğraflar da kaynak olarak kullanılan sitelerden alıntıdır. Faydalı olmasını umuyorum.

Tohumları şerit şeklinde toprağa ekmek tohum aralarının sabit kalmasını sağlar. Ekerken, sularken ya da karıncalar gibi küçük hamallar tarafından yerlerinin değişmesini engeller. Böylece daha düzenli bir bahçeniz olacaktır. Hem her tohumu tek tek ekmek yerine şeridi toprağa uzatmak yeterli olacağından ekim işlemlerinizi kolaylaşacaktır. Şeritleri tohumlar yukarıda kalacak şekilde toprağa serip üzerini de 1-2 cm kalınlığında toprakla örttükten sonra zamanla organik yapıştırıcımız ve kağıdımız toprakta eriyip gidecektir. Tohumlar ise canlanıp koca koca bitkilere dönüşecektir.

İhtiyacınız olacak malzemeler herkesin evinde rahatlıkla bulunabilecek malzemeler. Organik olmasına dikkat ediyoruz hiç şüphesiz.

  • Renkli boya içermeyen hata mümkünse tamamen boyasız, yazısız ince gazete kağıdı. (Teksir kağıdından imal edilen kalitesiz tuvalet kağıdı bu iş için ideal. Öyle bir şey mi olur mu demeyin bir dönem Haydarpaşa Garı'nın tuvaletlerinde vardı, belki hala vardır.)
  • Yapıştırıcı için su ve un ve karıştırmak için küçük bir kap
  • Sürmek için küçük bir sulu boya fırçası
  • Cetvel
  • ve tabi ki tohumlar



Gazete sayfasını ince şeritler halinde kesiyoruz. 1 cm kalınlık rahatlıkla yetecektir.
Şeritlerin üzerine, ekmeyi planladığınız bitkiye göre, tohum pakedinin üzerinde yazdığı ya da Google Abi'den (başka bir deyişle Hz. Google)  rahatlıkla öğreneceğiniz şekilde eşit aralıklarla işaretler koyuyoruz.

Küçük bir miktar un ve suyu uygun bir kap içinde karıştırıyoruz. Ahşap tutkalı kıvamına gelince şerit üzerinde işaretlenen yerlere tohumları tutturuyoruz. Sonra da şeritleri kurumaya bırakıyoruz. Hepsi bu kadar.


Sezon sonunda ayırdığınız tohumları bir sonraki sezon için saklarken bu yöntemi kullanabilirsiniz. Kuru ve havasız kalacak şekilde saklayacağınız kabın ya da poşetin içine nemi emmesi için bir miktar tuz ya da prinç katabilirsiniz. Gazete kağıdı yerine doğada kolaylıkla eriyebilen tuvalet kağıdı da kullanabilirsiniz. Bu durumda yapıştırıcınızın çok sıvı olmamasında dikkat ediniz. İsterseniz şerit üzerinde her noktaya birden fazla tohum koyarak kısır tohum riskine karşı önlem alabilirsiniz. Fakat her iki tohumun da çimlenmesi durumunda sonradan birisini ayırmayı unutmayınız.

Ev yapımı tohum şeritlerini özel günlerde güzel bir hediye olarak da düşünebilirsiniz.




Şurada güzel bir video var izlemek isterseniz: http://www.youtube.com/watch?v=-w6JoJH4FPo


Kaynaklar:
http://www.ehow.com/how_2054403_make-seed-tape.html
http://www.gardengirltv.com/how-to-make-seed-tape.html
http://www.giverslog.com/?p=2484
http://www.thisgardenisillegal.com/2006/03/making-seed-tape.html

.

Tuna boyu kabaklar !

Ağustos ayında bir haber vardı ve hatta ben onu Facebook'daki KüçükBahçem sayfamda paylaşmıştım. Şöyle diyordu;

350 KİLO AĞIRLIĞINDA BAL KABAKLARI YETİŞTİRDİ
Sakarya'da kuyumcu Fadıl Uzak, Akyazı İlçesi'nde bulunan çiftliğindeki tarlada ABD'den getirdiği tohumla en büyüğü 350 kilo olan dev bal kabakları yetiştirdi. Kabakların güneşten etkilenmemesi için üzerini siyah branda ile kapatan Fazıl Uzak, bunları sadece merak ettiği için yetiştirdiğini söyledi. En büyüğü yaklaşık 350 kilo olan 14 kabakların tohumunun tanesini 100 dolardan getirttiğini belirten Uzak "Getirttiğim tohumları 2 ay önce buraya ektim. Her tohumdan bir kabak çıkması için diğer kabak çiçeklerini kestim. Büyüme süresinde toprağa sadece güvercin gübresi ile takviye yaptım. Tarlamda en küçüğü yaklaşık 150 kilo olan 14 kabak var. En büyüğü yaklaşık 350 kilo. Bu kiloya da 2 ayda ulaştı. Bu ay sonuna kadar da 400 kiloyu geçmesini bekliyorum" dedi. Tarlasındaki devasa kabakları vinç yardımıyla çıkartacağını ve dostlarında ikram edeceğini belirten Uzak, 500 kiloluk kabak yetiştirmeyi amaçladığını ekledi. Zafer TOKUŞ- Aziz GÜVENER-DHA


İsteyenler şuraya tıklayarak haberi de görebilir ve hatta videosunu da izleyebilirler.

Geçen gün İstanbul'dan Eskişehir'e dönerken, bilenleriniz vardır otobüsümüz Sakarya Tuna Tan Dinlenme Tesislerinde mola verdi. Otobüsten inenleri hemen kapıda hoş bir sürpriz bekliyor: Devasa 3 adet kabak. Tahminimce bu kabaklar yukarıdaki haberdeki kabaklar. Tarladan vakti gelince koparılmış ve buraya sergiye getirilmiş.

Kabaklarla birlikte fotoğraf çektirmek isteyenler için bir platform yapılmış. Biz de herkes gibi sıraya girdik ve kabakların arasına oturup bir hatıra fotoğrafı çektirdik. Gece yarısı olduğu için pek iyi çıkmamış fotoğraf ama yine de kabaklar ve ben ayırt edilebiliyorum sanırım, ortadaki ben.



Benim gibi pek çok kişi kabakların plastik mi yoksa gerçek mi olduğunu anlamak için tırnakları ile test ettiğinden yüzeyleri çizik çizik. Sonuçta test ettim onayladım, gerçekmiş! Birisinin üzerinde 250, diğerininkinde 350 ve en büyük olanında da 500 Kg yazıyor. Vay anasına! Bir tanesinde 500 kg toplamda ise 1 tondan fazla kabak!

Tuna Tan tesisleri zaten kabağın her türlü yemeği ve tatlısıyla bilinir; çorbası, reçeli, baklavası, lokumu, tatlısı, çeşit çeşit. Herhalde buraya uğradıkça bu kabakları yiyeceğiz uzunca bir süre, kolay kolay bitmez ki mübarek...

Yukarıdaki haberde tarlada 350 Kg olduğunu söylemiş çiftçi. Anlaşılan dalından koparılana kadar birazcık daha büyümüş. Kabakların tohumuna 100 USD ödemişse bu kabaklardan elde edilecek tohumlar kabağın kendisinden elde edilecek çorbadan, tatlıdan, reçelden daha fazla kazandırır. Ben de 1-2 tohum alsam mı ne? Ama bu durumda benim hepi topu 9 metrekare olan KüçükBahçem'e başka hiç bir şey sığmaz...


08.10.13 @ Eskişehir, ÖY

Domates, Biber, Patlıcan... 2013

Bu sene de boş durmadık. Yine bir şeyler diktik KüçükBahçem'e.

Yine topluyoruz akşamları KüçükBahçem'den domatesi, biberi, patlıcanı...

Pembe domatesler


Domates, biber ve patlıcan üçlüsü


@Eskişehir, Ağustos 2013


İş yerimin penceresinden...

Az önce kule şeklindeki binanın üçüncü katındaki ofisimde bilgisayar başımda iken, dışarıdan her zamankinden değişik gürültüler gelmeye başladı. Pencereden dışarı bakınca Eskişehir'in verimli tarım arazileri üzerine kurulmuş olan "Türkiye'nin En Çevreci Organize Sanayi Bölgesi"nde! fabrikaların arasında sıkışıp kalan bir tarlada ekin hasadı için gelen biçerdöveri gördüm. 




Fotoğrafta da gördüğünüz gibi tozunu attıra attıra tarlanın bir ucundan diğer ucuna gidip gelmekte biçerdöver. Şu an ben bu satırları yazarken tarlanın yarısını biçti bile. 


-=(O)=-

Bana gelince; biz eskiden (biz eskiden eskiden su içerdik testiden... he he araya espri sıkıştırayım dedim) neyse, biz eskiden iş yerimizin bahçesinde domates, biber, salatalık, kavun bile yetiştirirdik. (Bakınız --> İş yerimdeki KüçükBahçemiz, 2012 Yaz Sezonu)

Dikkatli takipçilerimin gözünden kaçmamıştır, o zamanlar odamın manzarası farklıydı şimdi daha farklı. Sebebi diğer ofise geçmiş olmam. Burada zemine biraz uzak olduğum için saksıda bir şeyler yetiştiriyorum. Zaten yukarıdaki fotoğrafın ön planında biberi, benjamini ve paşa kılıcını görüyorsunuzdur.

Evde aylardır bir türlü sürgün vermeyen paşa kılıcı buraya gelince 15 günde coştu, yanından çıkan yavrusu neredeyse boyuna ulaştı. Bunu görünce evde ne kadar dallanıp budaklanamayan salon bitkim varsa alıp geldim. Burayı sevdiler keratalar, fotoğrafta görünmeyen bir kaç tane daha var böyle. Hatta bir de saksıda çeri domatesim var. O da çiçeklenmeye başladı. Ramazan bitene kadar domates ve biberler olur inşallah. Öğlenleri dalından biber, domates yeriz biz de...


19.07.13 @ Eskişehir-Kule'den bildiriyor.

Küçükbahçem'den 2013'de ilk ürünler

Küçükbahçe'mde 2013 sezonunu 15 Mayıs'da açmıştık. Geçen süre zarfında diktiğim fideler biraz büyüdü, şöyle ki:

Bahçenin genel durumu
Yine bağladım fuarlardan aldığım rengarenk yaka kartı fularlarını ve bahçem yine çingene çadırına döndü.
Fotoğrafın sol üst köşesinde görünen şişe sinek yakalamak için bir tuzak. Yapımını şurada anlattım. TIKLAYINIZ


İlk biberler
 Yukarıdaki fotoğraftakiler biberlerim aşağıdakiler pembe domateslerin ilk ürünleri. Ben daha fazla pembe domates diktiğimi sanıyordum ama sanırım yine bir karışıklık oldu, çünkü sandığımdan daha fazla çeri domatesi varken daha az pembe domates görünüyor bahçede. Aynı durum Jalepeno biberlerim için de geçerli. Halbuki ben bu sene bol acılı jalepeno yetiştirip bol bol turşusunu yapacaktım.
İlk domatesler

Geride bıraktığımız 3 yılda, kopardığım her bir biberi, domatesi, salatalığı, patlıcanı türüne göre ayrı ayrı tartmıştım istatistik çıkartmak için. Bu sene tartmayacağım, tartınca bereketi kaçıyor :) Koparıp koparıp yiyeceğim.

12.07.13 @ Eskişehir
Esen kalın..


KüçükBahçem'de 2013 sezonu açılışı


KüçükBahçem'e ilk fidelerimi 2010 yılı Haziran ayında dikmiştim.

Daha sonraki yıllarda da çoğunlukla kendim tohumdan yetiştirerek elde ettiğim fideleri diktim. Bu sene ise tohumla uğraşmadım. Çünkü Eskişehir'de tohumlardan fide elde etmek mevsim şartları nedeniyle kolay değil. Bir de buna göre bir düzenek, sera yapmak lazım. Onun yerine bu sene elimdeki tohumları Mayıslar'daki akrabalarımıza verdim. Onların yetiştirdiği fideleri aldım. Sakarya Vadisi'ndeki Mayıslar Köyü, mikro klima etkisi nedeniyle Eskişehir'e göre daha ılıman bir iklime sahip. Ayrıca oradakilerin işi zaten sebzecilik olduğu için işi bilen insanlar. Bu sene bu nedenle kendim uğraşmadım, hazır yetişmiş fideleri getirip diktim KüçükBahçem'e...

Önce bahçeyi çapaladım. Ardından da damlama sulama tesisatını yeniden yerleştirdim hepi topu 9 metrekarelik KüçükBahçem'e. Bu zor işte bizim ufaklıklar yardımcı olmasalardı n'apardım bilmem...


Standart olarak domates-biber-patlıcan üçlüsünden ortaya karışık bir düzenleme yaptım. Domateslerden oturak domates ve pembe domates ağırlıkta. Bir iki tane de çeri (sosyete, minik) domates var arada. Biberlerden ise çarliston (çarli de diyorlar), acı süs, kamber ve benim en çok sevdiğim jalepeno biberlerim var. Patlıcan ise tombullardan ve normal patlıcanlardan.

Bu sene hazır büyümüş fide dikmek suretiyle sezona 20-30 gün önceden girmiş oluyorum. Kendim tohumdan yetiştirmiş olsaydım bir ay kadar daha beklemem gerekecekti. Zaten Eskişehir'de yaz sezonu kısa sürüyor, hiç gereği yok vakit kaybetmenin. İnşallah hava sıcaklıkları aniden düşüş göstermez, hele hele Allah doludan korusun tüm çiftçileri...

Aşırı yağmurlar, ani soğuklar ve en kötüsü dolu yağışının bahçelere zararı olur ama hafif bir yağmur da fena olmaz hani. Hele bir de fideleri diktikten hemen sonra yağmışsa. Benim de KüçükBahçem'e can suyu oldu yağan yağmur.


Bakalım bu seneki hasılat ne kadar olacak KüçükBahçem'de? Gelişmeler yine burada...

...ilave 17 Mayıs 2013.....

Bu da damlama sisteminin çalıştığı bir andan enstantane...



ÖY 15.5.13 @ Eskişehir
güncelleme 20.5.13

KüçükBahçem'in 2012 yılı bilançosu


Kimi ne kadar ilgilendirir bilemiyorum ama ben günlük olarak mahsulümün kaydını tutuyordum. Bir mühendis olarak veri toplamak, kayıt tutmak, kıyaslama yapmak, analiz etmek gibi huylarım var işte ne yapayım...

Önünde KüçükBahçem'in bulunduğu evi aldığım seneden itibaren yani 2010'dan itibaren tutuyorum kayıtlarımı. Bu hesaba göre bu seneki (2012 yılı için yani) mahsul durumu pek iç açıcı değil. Özellikle de domatesler açısından. Ama patlıcan hasılatım iyi, %100'den fazla artış var.

Grafiğe bakıp da o küçücük, hepi topu 9 m2 olan bahçeden tonlarca ürünü nasıl kaldırmış demeyin hemen! Değerler gram bazında. Bir örnek vermek gerekirse bu seneki domates hasılatım 15 Kg'dan biraz fazla...




Grafiğe göre, domates üretimim her yıl düzenli olarak azalmış. Ben bunu Eskişehir şehir merkezine yazın geç gelmesine bağlıyorum. Domates için uygun süre bu sene daha da az sürmüştü önceki yıllara nazaran.

Biber kapasitem az çok belli 3-5 Kg. kadar.

Patlıcan kapasitem de sabit sayılır. Bu seneki rekolte artışını, geçtiğimiz sene "Bu bahçede patlıcan iyi yetişiyor hem de lezzetli oluyor" diyerek kök sayısını 3'den 5'e çıkartmama bağlıyorum.

Haa kök sayıları bu kadar, siz ne sanmıştınız ki?

Patlıcan her sene 3-5 kök, biber 5-8 kök, domates ise 8-12 kök kadar. E n'apayım bahçeye sığmıyor ki zaten.  Bu kadar küçük, saksılar hariç 9m2 (Dokuz metrekare) bir bahçe için aslında hiç de fena sayılmaz hani... Daha burada yazmadığım, grafikte göstermediğim, altın çilek, peppino, çilek, salatalık üretimim de var. Marul, maydanoz, dere otu, naneden hiç bahsetmiyorum bile. Kapı önünde ayaküstü atıştırdıklarımız, mangalın üzerine taze taze koparıp attıklarımız,  salatalarına katsınlar diye komşularımıza ikram ettiklerimiz de kayıt dışı bu arada...


Başta da yazdım ya bu değerler kimin işine niçin yarasın diye. Olsun ben kayda gireyim de; en azından aradığım zaman elimin altında olsun, blogumda yazılı bulunsun...

Bu sene 2013 yılında daha bol ürün alırız inşallah.
Kalın sağlıcakla.

ÖY, 15 Ocak 2013 @ Eskişehir



Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | ReviewSilo - Reviews for e-Shopping