Marketlerdekini bilmem, KüçükBahçem'in pembe doamtesleri hem lezzetli hem nefis kokulu |
Marketten aldığımız domateslerin neden eskisi kadar lezzetli olmadığını sormuş ve bunu "Marketten alınan domatesler neden lezzetsiz?" başlıklı yazımda bahsedilen; Florida Üniversitesi Bahçe Bilimleri Bölümü'nden Prof. Harry J. KLEE'nin Current Biology dergisinde yayımlanan bir araştırmasından bahsederek açıklamaya çalışmıştık.
Benzer yazıları incelerken Süleyman Demirel Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Aktaş'ın bir çalışmasına rastladım. (Bu vesile ile bir önceki yazımda giriş cümlesi olan "Bu tür araştırmalar bizden çıkacak değil ya" lafımı da geri alıyorum, araştırmacılardan özür dileyerek)
Öncelikle böylesi bilimsel çalışmaların ülkemizde de yapılıyor olmasından dolayı duyduğum memnuniyeti belirtmem lazım. Çalışmanın başında bulunan Doç.Dr. Aktaş,
"Domates genlerinin daha aktif hale getirilmesi ve daha fazla klorofil sentezlemesi sağlanarak fotosentez kapasitesi artırıldı"demiş. Açıkçası normal vatandaşa, sıradan bir yetiştiriciye bu akademik cümle pek bir şey anlatmasa da özetle domates bitkisinin daha fazla şeker, likopen ve diğer aroma maddeleri sentezleyebilmesi sağlanmış. Bu da demek oluyor ki domatesin lezzeti arttırılmış.
Domatesin lezzetinin arttırılmasını amaçlayan bu çalışma Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) ve Amerika Birleşik Devletleri Kaliforniya Üniversitesi tarafından yürütülmüş. Doç. Dr. Hakan Aktaş'ın açıklamasına göre; domatesin değişik renklerinden kaynaklanan özelliklerin tadına yansıdığının tespit edilmesi ile birlikte bu konuda yaklaşık 10 yıldır yaptıkları çalışmalar neticesinde domateslerin daha fazla klorofil sentezlemesi sağlanmış. Bu da lezzetine yansımış.
...
Yazarken fark ettim umarım bunu yaparken genleriyle oynamamışlardır domatesin. Şahsen ben GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) domates yemek yerine daha tatsız olmasını yeğlerim...
KüçükBahçem'den pembe domatesler |
Neyse araştırmaya ve yazmaya devam edelim. Ne diyorduk; domatesin lezzeti diyorduk, genler diyorduk. Uzatmadan lafı tekrar Sn. Aktaş'a bırakalım:
"Domates, ham oluşum döneminde açık yeşil renkte. Yerli bir domatese baktığınızda bir kısmı koyu bir kısmı açık yeşil renkli. Ticari olarak yetiştirilen domateslerde klorofil oranı düşüktür. Ama yerli domateste daha farklı tad alırız. Bunun nedeni şeker miktarının, likopen oranının daha yüksek olmasıdır."Sn. Aktaş çalışmasında domatese rengini ve tadını veren kırmızılığın domatesin her yerine yayılması için çalışmışlar.
"Böylece domatesin her tarafı koyu renkli oldu ve açık yeşil domatese göre daha lezzetli domates elde edildi. Bu araştırma bize ilerleyen dönemlerde yapılacak ıslah çalışmalarında genetiği iyileştirerek ve domates içindeki bir geni meyvelerde sentezleyerek daha koyu yeşil renk almasını sağlayabilecek. Bu ürün genetiği değiştirilmiş (GDO) bir ürün değil, genetiği iyileştirilmiş bir üründür. Domatesi yediğimiz zaman yerli domatesten bile daha lezzetli, aroması daha yüksek olacak."
Hımm, benim bu sözlerden anladığım yapılan çalışmanın genlere müdahale olmadığı, sadece bir ıslah çalışması olduğu. Umarım ve dilerim ki böyledir ve böyle kalır. Bu çalışmayı gerçekleştiren ekibi Sn. Aktaş'ın nezdinde tebrik eder, naçizane şükranlarımı sunarım. İnşallah yakın zamanda bu akademik çalışma sahaya da iner ve oradan da lezzetli domatesler olarak marketteki, pazardaki yerini alır.
Kaynaklar:
http://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/69777--domatesin-lezzeti-geri-geliyor
http://saglik.bugun.com.tr/domatesin-lezzeti-geri-geliyor-200779-haberi.aspx
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/06/120601_genom_tomatoes.shtml
Ö.Y. @Eskişehir / 15 Kasım 2012