Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
patates etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
patates etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Son pembeler...


Son pembeler, 2012...

Pek değerli blog okurlarım, yine bir yaz mevsiminin son dönemlerini yaşadığımız bu günlerde yeni bir yazıyla karşınızdayız. (TRT spikerlerininki gibi oldu bu giriş) Neyse geçelim bu gayri samimi kitap cümlelerini de direkt konuya girelim.

Aşağıdaki fotoğrafta görmüş olduğunuz domatesler çok büyük ihtimalle bu sezon KüçükBahçem'in vereceği son pembeler. Toplamda  7  kg. kadar pembe domates topladım bu küçücük bahçeden, çok değil ama olsun. Maksat pazara çıkarmak değil zaten, olan bana yetiyor.


Bu gördükleriniz de dalındaki patlıcanlar, maşallah toprağa diktiğimde 5-10 cm'ydi şimdi benim boyum kadar oldu, neredeyse 1.80 kadar.


2-3 günde bir bu kadar çeri domates, biber ve patlıcan alıyorum bahçemden, öğünlük salatam çıkıyor.
Vazodakiler de KüçükBahçem'den


Bu sene sandıktan fazla bir patates çıkaramadık ama KüçükBahçem'in bir kenarına 3-4 tane yarım patatesten toplam 6 kg kadar patates oldu.


Yakında söküme de geçeriz yavaş yavaş. Eskişehir'de sonbahar diye bir şey de kalmadığından artık geceleri soğuk olmaya başladı. Sadece gece değil güneş ışığının düşmediği yerler gündüz vakti bile olsa soğuk. Gölgeye girince üşüyor gölgeden çıkınca yanıyoruz. Durum budur...

Esen kalın.

Oynaya oynaya patates hasatı

Biz balkonda, KüçükBahçem'de sandıkta 2 kg patates yetiştirdik mi seviniyoruz, ya bu adam ne yapsın?
N'apacak zil takıp oyanayacak elbet. Traktör mü? Haa oo tarlanın yabancısı değil kendi kendine gider zaten..

İzliyoruz ve oynuyoruz bir yandan, haydiii.

Videoyu çekenin de oynayanın da eline, göbeğine, emeğine sağlık...


Çalışmazsa diye videonun linki burada -->http://www.youtube.com/watch?v=to9VJ98ghno

Türkünün sözlerini ben ancak bu kadar anlayabildim. Tekrar tekrar dinleye dinleye de bir hal oldum, her tarafım oynar oldu. Yanlışsa, eksikse yorumlara bırakın lütfen.


Ocağın batmasın patates

Ocağın batmasın patateees

haydi

yaz gelince ekeriz
güz gelince sökeriz
sen olmasan patates
üç öğün biz ne yeriz

marfona granola binella
agria marabel satina
hastalık girmiş kardeş
verem kanser sakın inanma

tutturdunuz bir kanser hastalığı
Kiledereye Alacasara
Kaymaklıya Derinkuyuya
Attınıza varya
Urgan ile Arabı...

Derinkuyu Kaymaklı
Çiftçi hevesini aldı
Alayaşar Kiledere
Postalar hava aldı

marfona granola binella
agria marabel satina
hastalık girmiş kardeş
verem kanser sakın inanma

Söylediğiniz yalana
Siz inanıyor musunuz dostlar?

Patatesin kökünü
Ekemedim ekini
Traktörün tekeri
Sattım seni ...

marfona granola binella
agria marabel satina
hastalık girmiş kardeş
verem kanser sakın inanma

Yalanınız batsın var ya
5 yıl cezalarda dolandırdınız
bu ...




Bizi izlemeye, okumaya devam edin; her şey gönlünüzce olsun...


Patates çeşitleri, patates türleri: Adora, Agata, Agria, Alaska, Alpha, Anais, Anna, Ari, Atlas, Banba, Binella, Carlita, Caspar, Condor, Cosmos, Cycloon, Desiree, Dorado, Elfe, Elodie, Fabula, Fasan, Felsina, Fianna, Florice, Granola, Hermes, Hertha, Impala, Innovator, Isola, Jelly, Konsul, Korrigane, Lady Claire, Lady Olympia, Lady Rosetta, Latona, Laura, Lola, Lyra, Marabel, Maranca, Marfona, Melody, Milva, Mondial, Morene, Obelix, Opal, Orla, Pamina, Panda, Pasinler 92, Pepo, Planta, Provento, Quinta, Ramos, Ranger Russet, Remarka, Resy, Russet Burbank, Safrane, Sante, Satina, Shepody, Slaney, Soleia, Solide, Tomensa, Universa, Van Gogh, Velox, Verdi, Victoria, Alegria, Borwina, Everest, Gala, Louisana, Madeleine, Orchestra, Safari, Triplo

Bundan böyle domatesler de işyerimizdeki KüçükBahçem'izden...

Bir kaç iş arkadaşımla birlikte bir şeyler yetiştirmeye çalıştığımız işyerimizdeki KüçükBahçem'ize ilk kazmayı 15 Haziran'da vurmuşuz. İlk mahsullerimizi de 2 Temmuz'da almışız bu sene. Bir vakit geldi ki günde adam başı 7-8'er adet salatalık toplar olduk.

Şimdilerde domateslerimizi de toplamaya başladık.


Kargalardan ve farelerden kurtarabildiklerimizi bir araya getirince 3 kişi zor taşıdık! Daha sonra bunları yine 5'e böldük, kolilere doldurduk. Koli koli domates...
Kurada benim payıma düşen koliyi görüyorsunuz yukarıda. Tam olarak 2670 gram domates düşmüş payıma. Hiç fena değil, hıyarlar ve biberler de hediyesi...

Kuşlar, rengiyle dikkat çektiği ve kabuğunu kolay delebildiklerinden olsa gerek özellikle domateslerimizi telef ediyorlar. Tamam, onlar da karnını doyuracak da biraz da başkası beslesin. Baktık olacak gibi değil biz de domateslerimizin ve biberlerimizin üstlerine file gerdik. Bu sayede zarar veremiyorlar mahsullerimize.


16 Ağustos 2011 itibari ile işyerimizdeki KüçükBahçem'izin genel görüntüsü.

Sonradan jeton düştü biz niye patates de ekmedik ki? O kadar da boş arazimiz var halbuki... Artık seneye nasipse.

Esenlikler...


KüçükBahçem'de 2011 Yılı İlk Hasatlarım


İşyerimdeki KüçükBahçem'izden iki üç günde bir adam başı 2-3 salatalık, 3-4 biber toplamamıza rağmen evimin önündeki KüçükBahçem'den ilk mahsülü almam biraz gecikti.


Bahçeme diktiğim pepino, domates, patlıcan, biber, altın çilek, su kabağı, patates, fasulye bitkileri büyüyorlar. Henüz kızarmasalar da bol bol domatesim var.

Geçen sene yere düşen sarımsı sırık domateslerin tohumlarından kendiliğinden çıkan bir domates bitkisi

Bu sene dalından koparıp taze taze tadına baktığım ilk ürün biber oldu.
Jalapeno biberlerim dalında

İlk hasatım bir kaç tane jalapeno ve sarı süs biberi (biberiye) oldu. Hepsi de acı. Hatta jalapenolar o kadar acı ki acı seven birisi olarak ben yiyemedim...

Bu sene de topladığım her ürünü tartıp kaydedeceğim. Geçtiğimiz sene ile kıyaslamak istiyorum.

Herkese bol hasatlar...

.


Sandıkta Patates – Mor Patatesler - 2011 Sezonu

Zaman akıyor durmaksızın... Doğa milyarlarca yıldır olduğu gibi kendi çevrimini aksatmadan devam ettiriyor. Bizler, biz kendimizi evrenin merkezi sanan insanlar kısacık ömrümüzde sanki biz varız diye dönüyor zannediyoruz Dünya’yı. Hâlbuki ben olsam da dönecek olmasam da… Ben de -milyarlarcamız gibi- ihmal edilebilecek kadar kısa bir süre boyunca, önemsiz bir yer işgal edip göçeceğim bu dünyadan… 

İşte bu doğal çevrim içerisinde bir yılı daha geçirdik ve yine geldi bahar yaz… Geçen sene sandıkta patates yetiştirmeye çalışmış ve bir yazı dizisi ile de bunu burada paylaşmıştım.
 
Sezon sonunda da sandıkları açmış oyları saymıştım; pardon patatesleri toplayıp tartmıştım.


Toplamda 2466 gr. kadarcık patates elde etmiştim. Şimdi “2.5 kg patates için bu kadar zahmete gerek var mıydı?” diyenler olabilir. Elde edilen ürünün miktarı büyük üreticilere göre komik ama bir bahçe hobicisi için paha biçilmezdir. Zaten buradaki kazanç, elde edilen patatesin miktarı değil yetiştirme sürecinin ta kendisidir. Toprağı hazırlamak, patatesi ekmek, suyunu – gübresini vermek, yabani otları ayıklamak, zararlılardan korumak, yaprakların gün be gün büyüdüğünü görmek ve nihayetinde sandıkları devirerek toprağın içinde patates aramak… Tarif edilmez bir haz, sadece bu süreci yaşayanlar anlayabilir.


Bu keyifli yolculuğa bu sene sabredemeyerek biraz erken başladım. Geçen sene patatesleri ayıkladıktan sonra sandıklar boş kalmasın diye birisine havuç diğerine de lahana ekmiştim. Tam da büyümeye başlamışlardı ki bahçeme dadanan bir serçe sürüsü yeni çıkmış yaprakları talan etti. Havuçlar ve lahanalar büyüyemeden öldüler.  Bu sandıkları biraz çapalayarak toprağını kabarttım. Malum patates kumlu-tınlı ve gevşek toprağı sever.


Patatesi bütün olarak gömmek yerine çimlenmiş yani cücüklenmiş kısımları içeren parçalara bölerek gömdüm. Neticede patates bu cücüklerden yetişecek. Her bir sandığa bir patatesi ikiye bölerek gömdüm. Bu sene sandıkları 3 kat değil 2 kat çıakcağım ve 2 sıra sandık kullanacağım, yani toplamda 4 sandık olacak.




Toplamda 2’şer katlı 2 katlı sandık kullanmaya karar vermiştim fakat Kore’den getirdiğim mor patateslerden de üretmeyi deneyeceğim için bir sandık daha gerekti.

Açılan Sandık Sayısı:9, Sayılan Patates Miktarı: 2.5 Kg.

Son iki grup sandık kalmıştı açmadığım. Sabırsızlıkla, büyük bir merakla bekliyordum buradaki patateslerimi çıkartmayı. Daha önce ilk grup sandığı sabrım taştığı için acele edip erken devirmiştim bu nedenle beklediğim kadar ürün alamamıştım.

Tamam da bekle bekle nereye kadar? Gençlik geldi geçiyor, Ya Allah Bismillah deyip vardım sandıkların başına. Zaten vakti gelmiş olmalı ki artık yapraklar da sararmaya başlamış.

Yapraklarından çekip sökünce hemen toprak yüzeyinin altında gördüm kocaman bir patatesi. İyi dedim bu sefer oldu herhalde diyerek devirdim 3 sandığı da.

Bizim hanımla OğulMonk hemen üşüştü devrilen sandıkların içinden çıkan toprağın başına, bir çocuğun yere düşürdüğü lolipopa üşüşen karıncalar gibi. Sonra hep beraber eşeledik toprağı, bulduk patatesleri toprakta büyük bir keyifle…



İlk üçlü sandıktan bu kadar patates çıktı.


Bu iş sandığımızdan (yani zannettiğimizden) daha keyifliymiş. Son üçlünün başına geçip de yaprakları kaldırınca kocaman bir patates daha göründü burada.

Sezon başında bir patatesi ikiye bölüp yarım yarım koymuştum sandıkların dibine. Yani her üçlüde 2şer kök vardı. Bunlar büyüdükçe üzerlerine toprak ilave ede ede 3 kat çıkmıştım, önceki yazılarımı okuyanlar hatırlayacaktır. Daha sonradan aşırı sıcaklarda sulamayı unuttuğum bir dönem bunlardan birer tanesi kavrulmuştu. Fakat son sandıkta gördüğüm bir filiz “çıkmadık canda umut vardır” atasözünü hatırlattı bana. Demek ki sandığın dibindeki yumrular hala bir umutla kafayı dışarı çıkarmayı denemiş ve bir tanesi bunu başarmış.

Fakat katları hızlı çıktığı için arada yumrular oluşamamış.


En üst sandıktaki patatesleri topladıktan sonra orta kattakini kaldırıp yan yatırdım. Alt kat ile orta katın arasına sıkışmış bir patates bize bakıyordu burada.

Görünenleri topladıktan sonra sandığı kaldırdım. Kurumuş toprak kalıp halinde çıktı zaten. Kenarda bekleyen karıncalar yeniden saldırdı toprağa.



Elindeki kürekle toprağı karıştırmakta olan Kutsal Hazine Avcısı OğluMonk da buldu bir tane.

Sonunda tüm toprağı elimizle ince ince eleyip karıştırarak tüm patatesleri topladık. Aşağıdaki fotoğraflarda da görülebileceği gibi irili ufaklı olmak kaydıyla toplam 1825 gr. hasadımız oldu. Bunlardan en büyük iki tanesi 774 gr. geldi.



Bu iri patatesleri birer tane olarak sandık gruplarının en üstlerinden aldım. Anladım ki acele etmeyip, bitki iyice büyüdükçe dibine toprak ilave edip her katı yavaş yavaş çıksaydım belki de her katta böyle iri iri patatesler olacaktı.

Bu sene ilk denememdi, seneye inşallah daha tecrübeli olarak devam edeceğim yetiştirmeye. Zaten ne demiştik, amaç çuval çuval patates yetiştirmek değil, kendi kendime bir şeyler üretebilmekti. (Atma BabaMonk, her gruptan bir çuval çıksa daha iyi olmaz mıydı? Komşulara da söz vermemiş miydin bu kış patatesler bizden diye?) Neyse bu kısmı geçelim; çık aradan iç ses!

İlk devirdiğim üçlü sandıktan 631 gr. patates ancak çıkmıştı. Sonuç olarak ben bu sezon toplamda 2466 gr. patates yetiştirebildim. Hâlbuki ilhamını aldığım sitede vaat edilen 50 kg.’dı. Artık seneye…

Patatesler sarı sarı, lekesi beresi yok, şekilleri de düzgün. Tadına bakmak için taze taze hemen çipuranın yanına attık birazını, sürdük fırına.



Ertesi gün de tadını daha iyi alabilmek için sade patates yemeği yaptı hanım bir de. Yalanım yok, kendim yetiştirdim diye demiyorum; “Ben böyle lezzetli patates yemedim arkadaş!”.

Bu da belgesel filmi:


 Sağlıcakla…

Patates Hasatı [29 Eylül 2010]

Bir hafta on gündür yurtdışındaydım. O yüzden bahçemle fazla ilgilenemedim ama aklımın bir köşesinde de her zaman bahçem vardı. Gelir gelmez küçük bahçemdeki beni bekleyen sebzeleri topladım.


Sanki pazar alışverişi yapmışım gibi topladığım 4 çeşit biber, domates, marul, numunelik tek bir fasulye  ve patatesleri masaya gördüğünüz şekilde koyup fotoğrafını çektim. (Şimdi bu yazıyı yazarken farkettim ki aslında patlıcan da vardı ama onu masaya koymayı unutmuşum.)

En çok da patatesleri merak ediyordum. Toprağın altında olduklarından, ne durumda olduklarını hatta yetişip yetişmediklerini bile bilmiyordum. İnsan görmeyince merak ediyor tabiki. 14 Eylül 2010 tarihinde küçük bir kazı yapmış ve 45 gram :) patates çıkartmış daha sonra da kazı çalışmalarına ara vermiştim. Merakla kazı çalışmalarına kaldığım yerden devam ettim.





Maalesef umduğumu bulamadım bahçenin bu bölümünden. Eee her kazı yapan define bulacak diye bir şey yok elbette. Toprağın içinde elime takılan çürümüş patateslerden anladığım kadarı ile, bazı takipçilerimin yorumlarında da belirttiği gibi galiba fazla derine dikmişim patates yumrularını. Ya da daha yumrular gelişemeden toprak atmışım üsterine.

Sonra sandıktaki patateslerime yöneldim büyük bir heyecanla.


Blogumu  takip edenler hatırlayacaktır. İlhamını şu adresteki yazıdan aldığım bir yöntemle sandıkta patates yetiştirmeyi deniyordum. Sezon başından beri merakla beklediğim an geldi artık dedim ve fazla dayanamayıp bir grup sandığı devirdim.
Devirmeden önce bitkiyi gövdesinden çekince gelen 2 adet patates yumrusu beni ne kadar sevindirdi tarif edemem. Amatör olta balıkçıları ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır. Aynen mantarın şıp şıp oynaması ve sonra da dibe batmasıyla sopayı kaldırırsınız da oltanın ucunda sallanan balığı görünce keyiften uçarsınız ya onun gibi bir şey işte. Anlatılmaz yaşanır....


Ben böyle patatesleri görünce iyice heyecanlandım ve devirdim sandıkları.

Amma ve lakin orta kattan hiç bir şey çıkmadı. Oltayı boşa çektim yani. Toprağı eşeledim eşeledim yok bir şey...


 Son bir umutla en alttaki sandıktaki toprağı da boşalttım.




Toprağı karıştırdım ve nihayet...

Patatesler göründüüüü! Çok fazla bir şey çıkmasa da sevindim elbette. Acaba kaçırdığım var mı diye tüm toprağı eşeledim;

eşeledim, eşeledim...

ama nafile. Hepsi bu kadarmış...

Yukarda gördüğünüz fotoğraftaki patatesler soldan sağa sırasıyla: En alttaki sandıktan çıkanlar, en üsttekinden yani bitkinin yapraklarının hemen altından çıkanlar ve en sağdakiler de bahçe tarafından çıkanlar.
Orta kattaki sandıktan hiç bir şey çıkmadı; en alt kat ile en üst kat arasındaki bağlantıyı sağlayan kalın gövdeden başka...


Benim bu durumdan anladığım; sanırım bitki büyüdükçe yaprakların üstüne toprak ilave etmekte biraz acele etmişim. Yani yapraklar biraz gelişecekti sonra toprak ilave edecektim. Ben ise yapraklar çıktıkça toprağı döktüm üstlerine. Garibanlar da boğulmamak için kafayı dışarı uzattı. Uzattı ama bu sefer de can havliyle patates yumrulamayı unuttu. Galiba bu nedenledir ki en altta, kök yumrunun yanında biraz patates yetişti bir de en üstte yaprakların hemen altında. Yüzeye en yakın olan patatesler daha iri ve daha canlı görünüyor. Suyun alt katlara fazla ulaşamamış olmasının da etkisi olabilir diye düşünüyorum.

Neyse yılmak yok, yola devam! Nihayetinde ben ziraat mühendisi değilim, bu işi çoktandır yapan bu işten ekmek yiyen bir çiftçi de değilim. Kendi halinde, hobi olarak bahçede bir şeyler yapmaya çalışan bir amatörüm. Önemli olan kendim bir şeyler yetiştirebilir miyim diye denemek, bir şeylerle uğraşmak ve bundan keyif alabilmekti. Yoksa amaç sadece patates yemek olsa marketlerde kilosu 1 TL bile değil...

Ben bu yolculukta vardığım yer kadar geçtiğim yollardan da büyük keyif aldım;  daha sonraki seneler için bir şeyler öğrendim. Mesela seneye 3 kat çıkmayacağım 2 kat yeter. Toprak atmakta ve patatesleri sökmekte acele etmeyeceğim.  Haa bu arada unutmadan 2 grup sandığım daha var  henüz devirmediğim. Bunları daha sonra, bitkinin yaprakları solup döküldükten sonra açacağım. O zamanki sonucu da burada paylaşacağım.

Şimdilik esen kalın...

Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | ReviewSilo - Reviews for e-Shopping