Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
sera etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sera etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pet Şişeler ile Yapılan Seralar, Evler...

Pet Şişelerden Yapılan Seralar



Ben bir kaç metre PPRC boru ve naylon ile küçücük bir sera yaptım diye seviniyorum kendimce fakat millet neler neler yapmış meğerse...

Doğruca çöpe attığımız ya da birazcık çevre bilinci olan birinin geri dönüşüm kutularına attığı plastik şişeler ile sera yapmak da mümkün. Sağlamlığı su götürür fakat yalıtımı iyidir diye tahmin ediyorum.

Eğer siz de pet şişelerle sera yapmak isterseniz doğada çabuk çözünen şişeleri kullanmayın derim. Çünkü bu tür plastikler güneş altında çok kısa sürede çürümeye, çözünmeye başlıyor. İşin tuhafı, çevreye duyarlı olmak adına yapımında doğada çabuk çözünen plastik kullanılan bu tür poşetler ve şişeler çevreyi daha çok kirletiyor. Çünkü çözündükçe parçalanıp çevrede görsel bir kirlilik yaratıyor. Bir de açıkta bırakılırsa içindeki çöpler de ortalığa dağılıyor.

Pet şişeler ile yapılmış çatının altındaki bir bahçe


Adamlar pet şişe ile sera değil koca bir ev yapmış. İçindeki yatak bile pet şişeden, hint fakirlerinin yatağı gibi. Masaj özellikli...

Bu da başka bir şişe sera


Bu örnek ev için daha özenli çalışılmış. Yapı taşını çoğunlukla şişeler oluşturuyor, şişelerin üzerine sıva da yapılmış. Fotoğrafı aldığım şu sayfayı incelerseniz evin diğer bölümlerinde kullanılan diğer geri dönüştürülen  malzemeleri de görebilirsiniz.



Şurada da cam şişeler ile yapılmış güzel ve dekoratif bir ev tarifi var --> http://unusuallife.com/2008/05/01/building-with-bottles/

Cam şişelerle bina edilen bir yapı

Kaynaklar:
http://inspirationgreen.com/plastic-bottle-homes.html
http://www.squidoo.com/plasticbottlegreenhouse
http://unusuallife.com/2008/05/01/building-with-bottles/


.

Kısacık Bir Küçücük Sera Hikayesi...

Kısacık Bir Küçücük Sera Hikayesi...


Sezon 1 - Bölüm 1 : "KüçükBahçem'in Küçük Serası" 17 Aralık 2011

"Günlerden bir gün, KüçükBahçem'deki son ürünleri de topladıktan sonra kışın bahçede ne yapsam diye düşünürken aklıma sera yapmak gelmişti" o an takvimde 17 Aralık 2011 yazmaktaydı. Oğlum "OğulMonk" ve kızım ile giriştik işe. PPRC boruları ölçtük biçtik, kestik, birleştirdik ve önclikle iskeletini hazırladık KüçükSeram'ın. Bu küçücük serayı yaparken amacımız portatif olabilmesi, kolaylıkla kurulup sökülebilmesiydi.



Nitekim o şekilde de oldu. Kesip yapıştırarak hazırladığımız borular ile iskelet parçaları oluşturuldu.  Sonrasında üzerine naylon örtüsünü de gerdik. Bayağı bayağı bir şeye benzemişti, artık KüçükBahçem'deki yerini alabilirdi.


Son kontroller kızım tarafından bizzat yapıldı.
KüçükSeram'ın KüçükBahçem'deki yeri turp ve lahanaların üstü oldu. Bununla beraber dışarıdaki saksılardaki marul, dereotu, maydonoz, çilek, çiçek gibi bitkileri de içeri koyduk.


Sezon 1 - Bölüm 2:"KüçükSeram ve turplarım; turp gibiler maşallah..." 28 Aralık 2011

KüçükSeram üzerine düşen görevi yerine getiriyordu. Dışarıdaki soğuk havaya nispeten içerisini sıcak tutarak içindekileri turpları ve lahanaları koruyordu. bu fırsatı değerlendiren turplarım da büyümeye başlamışlardı.



Sezon 1 - Bölüm 3: "Küçük Seramın Karla İmtihanı" 11 Ocak 2012

Gel zaman, git zaman derken ilk karımız yağdığında takvimde bu sefer 10 Ocak 2012 yazmaktaydı. KüçükSeram, üzerindeki kara rağmen ayaktaydı.


Sezon 1 - Bölüm 4: "Küçük Seramın Donla İmtihanı" 14 Şubat 2012

Bu sene kış biraz sert ve uzun sürdü. Yağan kar uzunca bir müddet yerden kalkmadı. Eskişehir'in meşhur ayazı da zorladı bizi. Dışarıdaki termometremiz artıya çıkmadı günlerce. Bu hava koşullarında, içerisine bir ısıtıcı koymayı akıl edemediğim KüçükSeram dimdik ayakta kalarak görevine devam etti.

En azından içindekilerin donmasına engel oldu.


Sezon 1 - Bölüm 5: "Bahar gelsin artık KüçükBahçem'e" 15 Mart 2012

Dedik ya bu sene kış biraz uzun sürdü diye, zaman geldi isyan ettik "Bitsin artık bu kış, Bahar gelsin artık KüçükBahçem'e" diye. Allah'ın işine karışılmaz ama biraz da haklılık payımız yok değildi. Günlerce hatta haftalarca hep negatifteydik. Güneş çıksa da bir türlü ısıtamıyordu bizi. Bu durumda dahi KüçükSeram görevine devam etti.




Sezon 1 - Bölüm 6: "Nihayet geldi bahar KüçükBahçem'e [2012 sezon açılışı]" 29 Mart 2012

Uzun süren kışın ardından yaşlı Dünya'mızın milyarlarca yıldır süregelen döngüsü gereği ilk baharı geldi, yerlerdeki kar eridi. Alnının ve üzerindeki karın akıyla çıktı KüçükSeram bu zorlu kış imtihanından. Seranın içindeki lahanalar bakımsızlıktan büyüyemedi ama minik turplarımın tadına bakabildik hiç olmazsa.


Artık vakti geçtiği için seranın içindeki tüm karalahana ve turpları söktüm, bir güzel temizledim. Toprağı hafiften çapalayarak havalandırdım.



Sezon 1 - Bölüm 7:"KüçükBahçem'in sonu (mu acaba?)" 2 Mayıs 2012

Derken hiç hesapta yokken çıkan ev tadilatı nedeniyle "KüçükBahçem'in sonu (mu acaba?)" diye düşünmeye başlamıştım. Tam bu noktada da KüçükSeram önemli bir görev üstlendi: KüçükBahçem'in toprağını koruma görevi. Evdeki tadilat nedeniyle KüçükBahçem'e hafriyat, harç, sıva, ve diğer yapı kimyasalları dökülürken KüçükSeram'ın blunduğu bölge korunuyordu KüçükSeram'ın sayesinde. İçindeki tohumluklarım da çimlenmeye başlamışlardı. Eğer ki bu küçücük seram olmasaydı bunlar da hafriyat altında kalacak ya da ayaklar altında kalarak zarar göreceklerdi. Seram bunlara da kol kanat gerdi fakat bu esnada üzerine düşen sıva parçaları nedeniyle kimi yerlerinden yırtıldı.

Üzerine denk gelen inşaat iskelesi nedeniyle iskeleti çöktü. İlgili yazımda da bahsettiğim gibi "Ustalar yıktı, ben her akşam yeniden kurdum seramı. Ben temizledim onlar yeniden batırdı bahçemi ama yılmadım."
Neticede tadilat işi de bitti. KüçükSeram bu testten de başarılı bir şekilde çıktı. Kendini feda etti ama içindekileri ve altındaki toprağı korudu.

Son anlarını yaşayıp son nefesini verirken bile görevine devam etti.

---oOo---

Artık bu zorlu sezonu başarıyla tamamladıktan sonra dinlenme hakkını kullanmak üzere önümüzdeki sezona, sonbaharın sonuna kadar istirahate çekildi. Üzerindeki naylon örtü yırtıldığı, sıva harcı ve yağlıboya nedeniyle kirlendiği için geri dönüşüme gönderildi fakat iskeletini oluşturan borular yeniden kullanılmak üzere söküldü.

Fotoğrafta da görüldüğü üzere, seranın iskeletini oluşturan PPRC boruların uzun olanlarına herhangi bir şey olmazken kısa ve çok eklemli parçalar genellikle eklem yerlerinden sökülmüş. Kullandığım yapıştırıcı ve hatta destek maksadıyla sürdüğüm sıcak silikon bile fayda etmemiş. Bir sonraki sene seramı yeniden kurarken buna dikkat etmek gerekecek.



Bir sonraki görevine kadar "İSTİRAHAT ET!" KüçükSeram...

.

KüçükBahçem'in sonu (mu acaba?)

KüçükBahçem'in sonu (mu acaba?)

(Yayınlama tarihi: 02 Mayıs 2012
Güncelleme tarihi: 08 Mayıs 2012)

Önünde KüçükBahçem'in bulunduğu evime tadilat gerekti. Dış cephe sıvaları, hızlı olsun diye baştan savma yapılması nedeniyle, 3-4 sene içinde dökülmeye başladı. Bu nedenle bir tadilata giriştik. Evin önce dış cephesindeki sıvası söküldü, izolasyon malzemesi (stroforlar) yeniden dübelle yerine tutturuldu, üstüne bir kat ince sıva, bir kat da dekoratif ve koruyucu sıva onun da üstüne boya...

Bu işlemler yapılırken KüçükBahçem de kendine düşen nasibini aldı. Fakat nasibine pek de iyi bir şeyler düşmedi. Neler mi; mesela sökülen sıva artıkları. Mesela yıkılan kısımlardan tuğla ve strofor parçaları, ytong. Mesela sıva, bir de boya...

Israrla KüçükSeram'ı sökmedim yerinden. Çünkü içinde bu sene KüçükBahçem'e dikilmek üzere yetiştirmeye çalıştığım tohumlarım vardı.


Ustalar yıktı,ben her akşam yeniden kurdum seramı. Çünkü tamamen kaldırsam KüçükBahçem'in o bölgesi de hafriyat altında kalacaktı. Ben temizledim onlar yeniden batırdı bahçemi ama yılmadım.



Bahçemin, zamanında bukaşi ile zenginleştirdiğim, organik gübrelerle desteklediğim, çapaladığım, tırmıkladığım bakımını yaptığım toprağı inşaat hafriyatı nedeniyle per perişan oldu. Kimyasal maddelerle kirlendi. Toprağın üst yüzeyin 3-4 santim derinliğe kadar taşlaştı.


Nihayet evdeki tadilat bitti. Artık sıra KüçükBahçem'i diriltmeye geldi. Şimdilerde gönüllü ırgatlarımla KüçükBahçem'i temizliyoruz.



Bizi izleyeme, okumaya takip etmeye devam ediniz. (Bu iş yukarıdaki ilgili kutuya e-posta adresinizi bırakırsanız daha kolay olur, benden söylemesi...)

------------------------------oOo------------------------------
8 Mayıs 2012'de eklenen kısım.

Yazımın ilk bölümünde evimin önündeki hepi topu 10-12 metrekarelik KüçükBahçem'in evimdeki tadilat nedeniyle bozulduğunu, kirlendiğini yazmıştım. Kirlenen, yapı kimyasalları nedeniyle de taşlaşan toprağın üstünü kazıyıp attım.

Bunu yaparken de dış destek almayı ihmal etmedim.
Kızım olmadan asla...

Kazıyarak attığım toprağın yerine Mayıslar'ın ardıç ormanlarının, çam ormanlarının zemininden ve çeşit olsun diye Türkmentokat'ın verimli tarlalarından bir kaç çuval toprak getirdim. Bu toprağa biraz da yanmış koyun gübresi ilave ettim.

Aman ormancı görme beni...
Bu arada KüçükSeram da görevini yerine getirdi ve seneye kadar emekliye ayrılmış oldu.

Çeşitli yerlerden getirdiğim toprağı bir güzel karıştırdım.Taşları, kalın bitki köklerini, gözüme takılan yabani otları ve tohumları ayıkladım. Bir iki gün bu şekilde dinlenmeye bıraktım toprağı. Amacım; varsa toprakta haşerat, börtü böcük; kendisi ve/veya yumurtası/larvası kaçsınlar, kuşlar tarafından ayıklansınlar.


Bir kaç gün sonra bahçemin yerleşimine göre tırmıklayarak tesviye ettim.

Çocuklarıma, toprakla oynayabilmeleri için küçük bir alan bırakmayı da ihmal etmeden şekil vermeye çalıştım.

İşte sonuç ortada. İlk fotoğrafla son fotoğrafı kıyasladığımızda epey fark var zannedersem. Birkaç güne kadar da KüçükSeram'da çimlendirdiğim tohumları toprağa aktarırım umarım. "KüçükBahçem Resurrection"

Bizi okumaya devam ediniz.



Tohumlar Toprağa - 2012 Sezonu [Son güncelleme: 8 Mayıs]

2012 bahçe sezonu herkese hayırlı ve bereketli olsun...


(İlk yazım tarihi: Nisan 2012
Son güncelleme: 8 Mayıs 2012 )


Sabırsızlıkla beklenen gün geldi. Saksılardaki toprağı döküp, tazeledim ve tohumları toprağa ektim.

Bu sene KüçükBahçem'de yetiştirmek istediğim sebzeler: Patates, pembe domates (Sakarı domatesi), yatak domates, patlıcan, gül biberi, kırmızı acı maraş biberi, kırmızı yağlık (kapya) biber, reyhan ve fesleğen, susak (süs su kabağı), salatalık, altın çilek ve patates.

Herhalde bu kadarı yeterli KüçükBahçem'e :) Zaten 2'şer kök olsa bahçede yer kalmaz.  (Bu kadar şey küçücük bahçede olur mu diyenler şuraya bakabilir --> Küçük bahçemde minik bir gezintiye var mısınız? Biz gönlü zengin bir insanız, olduğu kadar yeter bize...)

Domates - biber - patlıcan - susak
Saksıda reyhan ve fesleğen
Viyolde ise altın çilek, yatak domates ve salatalık (hıyar)

Saksılar ve viyol KüçükSeram'da
Saksıları ve viyolleri daha çabuk çimlenebilmesi için KüçükBahçem'deki KüçükSeram'a koydum. Seranın içi dışarıya göre daha sıcak ve nemli oluyor.

Fotoğraflarda görülmese de bir küçük saksıda da buğday çimlendirmeyi deniyorum. Malum, buğday çimi iyi bir anti kanserojen ve iyi bir C vitamini deposu.

Patateslerin yeri belli, onları sandıkta yetiştiriyorum. Bu sene de gelenek bozulmadı. Patatesi cücükleri eşit dağılacak şekilde ikiye bölüp toprağa öyle gömüyorum. Patates yetiştirmek için bütün bir patatesi gömmeye gerek yok. Üzerinde bolca sağlıklı ve diri cücük olduktan sonra kabuğu bile yeterli.


Bu sene de patatesler sandıkta yetişecek

Daha sonra KüçükBahçem'in ilk sulaması fotoğrafta da görüldüğü gibi OğulMonk tarafından resmen gerçekleştirildi. 


2012 bahçe sezonu herkese hayırlı ve bereketli olsun...


------------------------------------------oOo------------------------------------------

( 2 Mayıs 2012'de ilave edilen kısım)

Bir başka yazımda bahsettiğim bahsedeceğim gibi, bir yandan evimin tadilatı devam ederken bir yandan da seramın içindeki fideliklerimi ihmal etmedim. Elimiz erdikçe gerektikçe suladım. Çimlenen tohumlardan sıkışık olanları ayırıp viyollere aktardım.


Viyollerdeki tohumlardan ilk önce salatalıklar (hıyarlar) çıktı topraktan.


Ardından da pembe domateslerim, susaklarım ve biberlerim çimlenmişler. Saksının patlıcan bölümündekiler sizi yanıltmasın. Onlar toprakta kalmış olan akşam sefası tohumlarından çıkanlar.

Sandığa yarım yarım gömdüğüm patatesler de kafalarını çıkarıp güneşe bakmaya başladılar.



Tadilata, hafriyata aldırmadan fidelerimize yetiştirmeye devam ediyoruz. Seranın içinde bir fısfıs yardımıyla yağmurlama yöntemiyle suluyoruz fidelerimizi. Yuvarlak saksıdakiler de reyhan ve fesleğenlerim. Küçük kızım reyhan saksısına (öndeki) kürekle daldığı için biraz hasarımız var. O kadar da olacak artık...




------------------------------------------oOo------------------------------------------
( 8 Mayıs 2012'de ilave edilen kısım)

Tohumdan çıkan pembeler büyümeye devam ediyor. Bahçeye aktarılmasına çok az kaldı.Bu arada KüçükSeram da tamamen söküldü bulunduğu yerden. Portatif olduğu için sökmek kolay oldu.


Bu sene KüçükBahçem'in portföyünde sadece pembe domates yok elbet; salatalıklar, susaklar, gül biberi, acı maraş biberi, altın çilekler de büyümekte. Sırası geleni bahçeme aktaracağım.



------------------------------------------oOo------------------------------------------


KüçükBahçem'i okumaya devam ediniz.

Esen kalın; bol hasatlar dileğimle...

Nihayet geldi bahar KüçükBahçem'e [2012 sezon açılışı]


Kışa girerken, sonbaharın son günlerinde KüçükBahçem'deki domatesleri, biberleri ve patlıcanları söktükten sonra bahçe boş kalmasın diye küçük bir alana turp ve lahana tohumları serpmiştim. İlk fotoğrafta sağda görüldüğü gibi bol miktarda çimlenmişlerdi. Niyetim bunları çimlendikten sonra seyrekleştirmek, şaşırtmasını yapmaktı. Kısmen de yaptım, aralardan söktüğüm fidelerden bazılarını komşulara dağıttım. Fakat sanırım KüçükBahçem'i gözümde çok büyütmüşüm ya da lahanaları çok küçük görmüşüm ki yine de düşündüğüm kadar seyrelmemiş.


Zaten çok geçmedi KüçükBahçem'e ve dolayısı ile küçük seramın üstüne kar yağdı. Kar yağdı ve uzunca bir süre de kalkmadı.


...ve nihayet artık karlar eridi, bahçem gün yüzüne çıktı. Geçtiğimiz hafta sonu güneşli ve nipeten sıcak havayı fırsat bilip KüçükBahçem'de sezonu açtım.

2012 sezonunda ilk kazmayı, ilk çapayı vurdum toprağa. Fotoğraflardan da anlaşılabileceği gibi, sera görevini yerine getirmiş. O kadar kara, ayaza, haftalarca süren Eskişehir'in sıfırın altındaki soğuğuna rağmen seranın içindeki bitkiler hayatta kalmayı başarabilmişler, dışarıda kalanların tersine. Özellikle de pepinolar anında kurumuşlar ayazı donu görünce.


Sera işe yaramış, öyle ki seranın içindeki bitki örtüsü bile değişmiş. İçeriye aldığım saksılarda yayılıcı türden olduğunu sandığım bitkiler türemişler.


Seranın içindeki cherry turpları topladım. Çok sıkışık olmasına karşın yine de bana "turp yetiştirdim" diyebilecek kadar olmuşlar. (Tek rakibim yine kendimim. Şimdi buradaki misket kadar turbu gören turp üreticileri lütfen dalga geçmesin benimle). Buna karşın lahanalardan ürün alamadım doğal olarak. Bol bol yaprak var ama meyve verememişler. Belki de ben acele ettim, hepsini söktüm gitti. Yeni sezon için, çimlendirme yapabilmek için küçük seramı temizledim. Sadece naneler kaldılar bir kenarda.



Çapalarken elime geçen toprağın ücretsiz işçileri olan solucanları zayi etmeden yeniden toprağa bıraktım, onlar bize lazım...


İşlem tamamlandıktan sonra bir iki haftalığına nadasa bırakılmış olan seramın içini görüyorsunuz aşağıdaki fotoğrafta.


Çimlendirme faaliyetlerine başlıyorum pek yakında, takipçilerime gelişmeleri yien buradan aktaracağım.
Selam ve saygılarımla, sağlıcakla kalın...


Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.

Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.

Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | ReviewSilo - Reviews for e-Shopping