Damlama borusu ve su damlası |
Bu sene ise "KüçükBahçemiz"i "KüçücükTarlamız" yapma yolunda yol katettik, yani kendi çapımızda yerimizde saymadık... KüçükBahçem'de damlama sulama yöntemini uyguladıktan sonra hızımızı alamayıp, işyerimizin geniş bahçesinde kendimize ayırdığımız bölümüne de damlama borusu çektik. (Ama öncesinde işyerimizin kadrolu bahçevanları Nafiz Dayı'ya ve Hasan Usta'ya teşekkürü bir borç biliriz. Eksik olmasınlar bize ayrılan bölümü çapaladılar, gübre ilave edip bir kez daha çapaladılar. Ekime hazır hale getirdiler, bize pek bir iş bırakmadılar.)
İşlem öncesi bahçenin durumu |
Küçük bir keşiften sonra, damlama borularını bir ana boruya saplamak suretiyle dikine dikine uzatmaya karar verdik. El birliği ile birbirine paralel 9 hat çektik.
Heyecanla bahçeyi hazırlıyoruz |
Damlama boruları neredeyse hazır |
Tesisatı tamamladıktan sonra çeşmemizi açarak ilk testimizi yaptık. Hiç de fena değil sonuç. Fotoğrafta da görüleceği gibi salma sulamadakinin aksine su sadece damlalıkların olduğu yerlere veriliyor. Bu sayede su israfı olmuyor. Aşırı sulama nedeniyle mineral kaybı, aşırı buharlaşma, toprağın üstünün kaymaklanması, köklerin açılması gibi sorunlar da yaşanmıyor. Gereksiz yere her yer sulanmadığı için de yabani otların beslenmesi ve dolayısı ile büyüyüp yayılması da engelleniyor.
Su sadece damlalıklardan veriliyor toprağa |
Tesisatın test edilip toprağın da nemlendirilmesinden sonra ertesi gün boru üzerindeki deliklere göre çimlerimizi diktik yine elbirliği ile. 8 sıra boru boyunca domates (pembe, oturak ve çeri), biber (çarliston, jalepeno, kamber, tatlı kıl, demre), patlıcan (tombul, uzun), salatalık diktik. Çit boyunca da susaklarımızı diktik ki bunlar da çitlere sarılabilsinler. Borunun artan bölümünü de bahçenin aşağı ucuna doğru uzattık. Buralara da büyük yapraklı olupda çok yayıldığı için kabak (balkabağı, kızartmalık sakız kabağı) ve ayçekirdeği ile mısır diktik. Bir yandan da "3 kardeş / three sisters" deneyeceğiz bu sene. Toplamda 190 - 200 kök sebzemiz var işyerimizdeki bahçemizde.
Önce pembe domateslerimizi diktik |
Biz fide dikimini bitirir bitirmez kısa bir yaz yağmuru yağdı, iyi de oldu. Bu sayede toprağın üstü de nemlenmiş oldu. Bir miktar daha can suyu oldu bizim fidelere.
Gelen yaz yağmuru can suyu oldu |
Şimdi bize sadece, günde bir defa 2-3 saatliğine çeşmeyi açmak kalıyor. Su ağır ağır, damlaya damlaya veriliyor bitkilerin köklerine doğru. Aslında bu iş biraz tembel işi oldu. Şimdilik bahçemizde yapacak pek bir işimiz yok. Bu nedenle öğle yemeğinden sonra çayımızı alıp bahçemizi seyrediyoruz sadece. Bu aralar her akşam yağan "Kırkikindi Yağışları" bitip de güneş toprağı ısıtmaya başladı mıydı bize biraz iş çıkar. Aralarda çıkacak yabani otları temizleriz, domateslerin koltuk altı traşını yapar (koltuk alma) sürgünlerini alırız. İnşallah bir-iki aya kadar da günlük yetişen ürünlerimizi toplarız.
Damla damla da olsa suyu iyice alınca toprak gayet iyi ve verimli bir şekilde sulanmış oluyor.
Burada daha net görülebiliyor damlamanın etkisi |
Tüm toprak ağır ağır ama derinlemesine iyice sulanmış |
Bahçemizin işyerimdeki ofisimden bakınca görünümü. Arada bir dönüp bakınca bile içime bir ferahlık geliyor bu küçücük bahçe sayesinde. Bir de tarla tokat olsaymış ben de demekki zevkten gidermişim...
Ofisimdeki kübiğimden bahçenin görünümü |
(Arka plandaki YHT (Yüksek Hızlı Treni farkeden parmak kaldırsın)
.
.
0 yorum:
Yorum Gönder