
7/19/2013 12:03:00 ÖS

Ömür YILDIZ
Henüz yorum yapılmamış
Az önce kule şeklindeki binanın üçüncü katındaki ofisimde bilgisayar başımda iken, dışarıdan her zamankinden değişik gürültüler gelmeye başladı. Pencereden dışarı bakınca
Eskişehir'in verimli tarım arazileri üzerine kurulmuş olan "Türkiye'nin En Çevreci Organize Sanayi Bölgesi"nde! fabrikaların arasında sıkışıp kalan bir tarlada ekin hasadı için gelen biçerdöveri gördüm.
Fotoğrafta da gördüğünüz gibi tozunu attıra attıra tarlanın bir ucundan diğer ucuna gidip gelmekte biçerdöver. Şu an ben bu satırları yazarken tarlanın yarısını biçti bile.
-=(O)=-
Bana gelince; biz eskiden (biz eskiden eskiden su içerdik testiden... he he araya espri sıkıştırayım dedim) neyse, biz eskiden iş yerimizin bahçesinde domates, biber, salatalık, kavun bile yetiştirirdik. (Bakınız --> İş yerimdeki KüçükBahçemiz, 2012 Yaz Sezonu)
Dikkatli takipçilerimin gözünden kaçmamıştır, o zamanlar
odamın manzarası farklıydı şimdi daha farklı. Sebebi diğer ofise geçmiş olmam. Burada zemine biraz uzak olduğum için saksıda bir şeyler yetiştiriyorum. Zaten yukarıdaki fotoğrafın ön planında biberi, benjamini ve paşa kılıcını görüyorsunuzdur.
Evde aylardır bir türlü sürgün vermeyen paşa kılıcı buraya gelince 15 günde coştu, yanından çıkan yavrusu neredeyse boyuna ulaştı. Bunu görünce evde ne kadar dallanıp budaklanamayan salon bitkim varsa alıp geldim. Burayı sevdiler keratalar, fotoğrafta görünmeyen bir kaç tane daha var böyle. Hatta bir de saksıda çeri domatesim var. O da çiçeklenmeye başladı. Ramazan bitene kadar domates ve biberler olur inşallah. Öğlenleri dalından biber, domates yeriz biz de...
19.07.13 @ Eskişehir-Kule'den bildiriyor.

5/15/2013 04:31:00 ÖS

Ömür YILDIZ
1 yorum
KüçükBahçem'e ilk fidelerimi 2010 yılı
Haziran ayında dikmiştim.
Daha sonraki yıllarda da çoğunlukla kendim tohumdan yetiştirerek elde ettiğim fideleri diktim. Bu sene ise tohumla uğraşmadım. Çünkü Eskişehir'de tohumlardan fide elde etmek mevsim şartları nedeniyle kolay değil. Bir de buna göre bir düzenek, sera yapmak lazım. Onun yerine bu sene elimdeki tohumları Mayıslar'daki akrabalarımıza verdim. Onların yetiştirdiği fideleri aldım. Sakarya Vadisi'ndeki Mayıslar Köyü, mikro klima etkisi nedeniyle Eskişehir'e göre daha ılıman bir iklime sahip. Ayrıca oradakilerin işi zaten sebzecilik olduğu için işi bilen insanlar. Bu sene bu nedenle kendim uğraşmadım, hazır yetişmiş fideleri getirip diktim KüçükBahçem'e...
Önce bahçeyi çapaladım. Ardından da damlama sulama tesisatını yeniden yerleştirdim hepi topu 9 metrekarelik KüçükBahçem'e. Bu zor işte bizim ufaklıklar yardımcı olmasalardı n'apardım bilmem...
Standart olarak domates-biber-patlıcan üçlüsünden ortaya karışık bir düzenleme yaptım. Domateslerden oturak domates ve pembe domates ağırlıkta. Bir iki tane de çeri (sosyete, minik) domates var arada. Biberlerden ise çarliston (çarli de diyorlar), acı süs, kamber ve benim en çok sevdiğim jalepeno biberlerim var. Patlıcan ise tombullardan ve normal patlıcanlardan.
Bu sene hazır büyümüş fide dikmek suretiyle sezona 20-30 gün önceden girmiş oluyorum. Kendim tohumdan yetiştirmiş olsaydım bir ay kadar daha beklemem gerekecekti. Zaten Eskişehir'de yaz sezonu kısa sürüyor, hiç gereği yok vakit kaybetmenin. İnşallah hava sıcaklıkları aniden düşüş göstermez, hele hele Allah doludan korusun tüm çiftçileri...
Aşırı yağmurlar, ani soğuklar ve en kötüsü dolu yağışının bahçelere zararı olur ama hafif bir yağmur da fena olmaz hani. Hele bir de fideleri diktikten hemen sonra yağmışsa. Benim de KüçükBahçem'e can suyu oldu yağan yağmur.
Bakalım bu seneki hasılat ne kadar olacak KüçükBahçem'de? Gelişmeler yine burada...
...ilave 17 Mayıs 2013.....
Bu da damlama sisteminin çalıştığı bir andan enstantane...
ÖY 15.5.13 @ Eskişehir
güncelleme 20.5.13

9/24/2012 04:07:00 ÖS

Ömür YILDIZ
Henüz yorum yapılmamış
Son pembeler, 2012...
Pek değerli blog okurlarım, yine bir yaz mevsiminin son dönemlerini yaşadığımız bu günlerde yeni bir yazıyla karşınızdayız. (TRT spikerlerininki gibi oldu bu giriş) Neyse geçelim bu gayri samimi kitap cümlelerini de direkt konuya girelim.
Aşağıdaki fotoğrafta görmüş olduğunuz domatesler çok büyük ihtimalle bu sezon KüçükBahçem'in vereceği son pembeler. Toplamda 7 kg. kadar pembe domates topladım bu küçücük bahçeden, çok değil ama olsun. Maksat pazara çıkarmak değil zaten, olan bana yetiyor.
Bu gördükleriniz de dalındaki patlıcanlar, maşallah
toprağa diktiğimde 5-10 cm'ydi şimdi benim boyum kadar oldu, neredeyse 1.80 kadar.
2-3 günde bir bu kadar çeri domates, biber ve patlıcan alıyorum bahçemden, öğünlük salatam çıkıyor.
 |
Vazodakiler de KüçükBahçem'den |
Bu sene
sandıktan fazla bir patates çıkaramadık ama KüçükBahçem'in bir kenarına 3-4 tane yarım patatesten toplam 6 kg kadar patates oldu.
Yakında söküme de geçeriz yavaş yavaş. Eskişehir'de sonbahar diye bir şey de kalmadığından artık geceleri soğuk olmaya başladı. Sadece gece değil güneş ışığının düşmediği yerler gündüz vakti bile olsa soğuk. Gölgeye girince üşüyor gölgeden çıkınca yanıyoruz. Durum budur...
Esen kalın.

8/07/2012 01:51:00 ÖS

Ömür YILDIZ
2 yorum
KüçükBahçem için beklenen an geldi! 2012 sezonunun ilk pembe domatesi nihayet soframızda. Bu sene geçen seneye göre 1 ay kadar daha önce aldım ilk ürünümü. Geçen sene açılışı şöyle yapmışım meğerse: "
veee huzurlarınızda KüçükBahçem'in pembe güzelleri" 12 Eylül 2011'de.
Öndeki pembeler tam olarak olgunlaşmadı henüz; çok değil 3-5 güne kadar onlar da olacaktır. Fakat arkadakilerden biri koparılmaya hazır aşağıda daha yakından gördüğünüz gibi.
Nitekim koparttık ve tartımıza koyduk; tam 219 gram geldi tek başına. Kokusu nefis. Tadı mı? Hemen bakamadık, iftarı bekledik.
Pembemizin lezzet testini bizleri iftara davet eden kıymetli dostlarımızla birlikte yaptık. Hep birlikte test ettik ve onayladık ki pembe domatesimizin tadı kokusundan da güzelmiş.
KüçükBahçem'in 2012 sezonunun ilk pembesi gayet nefisti de, esasında tadına tat katan şey iftar sofrasında dostlarla beraber olmaktı. Eksik olmasınlar.
6 Ağustos 2012 itibari ile KüçükBahçem'den aldığımız mahsüller bir arada. Pazar yeri gibi olmuş masanın üstü. Neler mi topladık KüçükBahçem'den: 1 kg'dan biraz fazlaca patlıcan, bir tutam maydanoz, 8-10 kadar jalepeno biberi, 2 adet kıl biber, pembe ve oturak domatesler; ha bir de salkım salkım çeriler. Salatalıkları da unutmamak lazım...
Masanın süsleri ise yine bu senenin ilk süs kabakları ile bir demet gül...
KüçükBahçem'den pembe domates toplamaya devam edeceğiz, inşallah. Sağlıcakla kalın.
ÖY - 07 Ağustos 2012 / Eskişehir
<---------------**** sadece 2 gün sonra.... ****--------------->
Yukarıdaki yazımdan sadece 2 gün sonra olgunlaşan iki pembe domatesi daha kopardım dalından. İkisi 567 gram geldi. İki ailenin iftar sofrasında yer buldular kendierine.
ÖY - 09 Ağustos 2012 / Eskişehir
<---------------**** o0o ****--------------->
Bu yazının ve domateslerin devamı tam da şurada :
KüçükBahçem Tam Gaz... --> Adresi
http://www.kucukbahcem.net/2012/08/kucukbahcem-tam-gaz.html#axzz23WD3391k

7/19/2012 05:07:00 ÖS

Ömür YILDIZ
Henüz yorum yapılmamış
Saksıda yetiştirdiğim domatesler nasıl görünüyor?
Saksı dediysek öyle büyük bir saksı da değil; fotoğrafta da görebileceğiniz gibi hepi topu 2 su bardağı kadar saksının toplam hacmi. Sırf denemek için bu kadar küçük saksılarda yetiştirmeye çalıştığım 3 adet tiny tim domatesi tohumundan sadece birisi çimlendi ve gördüğünüz kadar büyüdü. Toprağa Mart ayı gibi ektiğim tohum hiç dışarı çıkarmadan tamamen ev ortamında büyüdü. Güneş ışığını az görmesi nedeniyle boya gitti.
Temmuz ayındayız ve daha yeni yeni kızarmaya başladılar domatesler. 2 adet misket büyüklüğünde domatesi dalından kopardım. Büyük olanı oğluma küçük olanı kızıma verdim. Kızım bir ısırık atıp ağzında geveledikten sonra geri verdi bana. Beğenmemiş sıpa. Neden beğenmediğini domatesi yediğimde anladım, biraz ekşi. Artık güneş görmemesinden mi, besin eksikliğinden midir bilemiyorum.
Bu tür domates çeri değil, tiny tim ya da kiraz domatesi denilen başka bir türmüş. Tohumunu aldığım yer saksıda yetiştirmeye uygun olduğunu söylüyor. Benim saksı biraz küçük olduğu için ve evin içinde fazlaca güneş almayan bir yerde yetiştirdiğim için boya gitti.
<-----------------------> 1 Ağustos 2012 tarihli foto <----------------------->
Saksıdaki domateslerim büyümeye ve kızarmaya devam ediyorlar.
<-----------------------> 1 Ağustos 2012 tarihli foto sonu <----------------------->
İnternette (
www.agaclar.net) iyi bir sulama sistemi ile plastik su bardağında daha başarılı sonuçlara ulaşanları da gördüm. Onları da tebrik ederim ayrıca...
Madem tebrik etmeye başladık bir de bu domateslerle yapılmış nefis görünümlü şu tarifleri tebrik edelim. Ramazanın ilk günü yarın, aç da değilim ama fotoğrafları görünce canım çekti inanın...
(Tariflere gitmek için resme tıklayınız)
Sağlıcakla kalın, hayırlı ramazanlar...
.

10/12/2011 12:17:00 ÖS

babamonk
1 yorum
Bu sene yaz geç geldi, erken gitti. Artık Eskişehir'de havalar iyice serinledi, güneş de yüzünü az göstermeye başladı. Dolayısı ile artık domates bitkileri çiçeklenmediği gibi yeşil domatesler dahi kızaramaz oldu.
KüçükBahçem'den en son topladığım pembeler 1kg'dan fazla gelmişti...
Bu pembeleri topladıktan sonra da dallardaki yeşiller bir türlü pembeleşemedi.
Geri plandaki pepinolara da dikkatinizi çekerim
Salkım çerilerim de alacalı kaldı...
Zaten bu sene pembe domates diye diktiklerimin çoğu bir karışıklık nedeniyle salkım çeri çıkmıştı. Bu yüzden de pembe domates üretimim çok az oldu.
Yine de tohumlarından aldım bir sonraki sene için. Yine geçsin sonbahar-kış, gelsin ilkbahar-yaz;
yine tohumları çimlendireceğim, yine
dikeceğim fideleri KüçükBahçem'e sonra da
toplayacağım pembelerimi inşallah.
KüçükBahçem'de, domateslerimin gölgesinde de kalsa geri planda yetişen patlıcanlarım, altın kirazlarım hatta pepinolarım bile var bir kaç tane de olsa.
Olgunlaşan altın çileklerimin tadı son derece güzel. Marketten aldıklarımdan eksiği yok fazlası var.
Soldaki patlıcan sağdaki ise pepino. Şekli ve desenleri ne kadar da birbirine benziyor. Acaba pepino mu patlıcana baka baka olgunlaşıyor yoksa patlıcan mı peppinoyu örnek alıyor. Aslında alışık olduğumuz üzere patlıcanın morumsu siyah olması gerektiğine göre belki KüçükBahçem'deki bu patlıcanlar pepinoya benzemeye çalışmışlar diye zannediyorum.
Henüz pepinoları toplamadım ama patlıcanın 3 tanesi 1.3 kg geldi.
Şimdilik KüçükBahçem'den haberler bu kadar, sağlıcakla kalın. Her şey gönlünüzce olsun.
.

9/10/2011 04:27:00 ÖS

babamonk
2 yorum
Bu sene ilk defa bir kaçamak yapıp bayramda evimizden uzağa,
Antalya'nın sessiz sakin bir köşesi olan Adrasan'a gittik. (Gidiş-dönüş
ve tatil maceralarımızı ayrı bir yazıya saklıyorum.) Dönüşte
KüçükBahçem'i pek bir dolu buldum. Sağolsun komşularımız bahçeyi susuz
bırakmamışlar. Susuz bırakmamışlar da, domatesleri biberleri de hiç
toplamamışlar. Halbuki taze taze dalından koparıp yeselerdi keşke,
KüçükBahçemin güzelliği burada zaten. Yoksa amacımız zaten buradan çokça
mahsül kaldırıp pazara çıkarmak değil. Domates, biber paylaşıldıkça
güzel...
Susaklar dizi dizi olmuş
Bu sene küçük bir karışıklık sonucunda
pembe domates diye diktiğim domates fidelerinin tamamına yakını salkım
çeri (cherry) çıktığı için misket gibi domatesler KüçükBahçem'in her
yerini sardı...
Salkım çeriler de pek bir arsız çıktı birader. Bahçedeki tüm bitkileri sardı, bahçenin tamamını kapladı neredeyse.

7/14/2011 02:59:00 ÖS

babamonk
Henüz yorum yapılmamış
İşyerimdeki KüçükBahçem'izden iki üç
günde bir adam başı 2-3 salatalık, 3-4 biber toplamamıza rağmen evimin
önündeki KüçükBahçem'den ilk mahsülü almam biraz gecikti.
Bahçeme
diktiğim pepino, domates, patlıcan, biber, altın çilek, su kabağı,
patates, fasulye bitkileri büyüyorlar. Henüz kızarmasalar da bol bol domatesim var.
Geçen sene yere düşen sarımsı sırık domateslerin tohumlarından kendiliğinden çıkan bir domates bitkisi
Bu sene dalından koparıp taze taze tadına baktığım ilk ürün biber oldu.
Jalapeno biberlerim dalında
İlk
hasatım bir kaç tane jalapeno ve sarı süs biberi (biberiye) oldu. Hepsi
de acı. Hatta jalapenolar o kadar acı ki acı seven birisi olarak ben
yiyemedim...
Bu sene de topladığım her ürünü tartıp kaydedeceğim. Geçtiğimiz sene ile kıyaslamak istiyorum.
Herkese bol hasatlar...
.

6/30/2011 02:40:00 ÖS

babamonk
Henüz yorum yapılmamış
KüçükBahçem'e fideleri Haziran başı itibari ile dikmiştim. Aradan yaklaşık bir ay geçti; öğlenleri güneşli ve sıcak hava, akşamları yağmur (bazen de dolu) yağışı ile geldik bu güne...
Tohumdan yetiştirdiğim altın kirazların (altın çilek, inka eriği, yer kirazı, cape bektaşı üzümü, güveyfeneri, goldenberry, physalis peruviana, poha; herkes bir isim takmış) viyolde büyümesi durdu.
Anlaşılan bitkinin kökü daha fazla gelişmek için serbest alan bulamıyor.

7/15/2010 09:35:00 ÖÖ

babamonk
Henüz yorum yapılmamış
(NOT:Bu yazıyı Facebook’tan okuyorsanız yukarıdaki linke tıklayarak yazının tamamına ve fotoğraflarına ulaşabilirsiniz.) Toprağa aktardığımda boyu bir karış bile olmayan domates fideleri şimdi destek çubuklarını bile yerinden sökerek büyüdü gitti.
İlk diktiğim destek çubukları yetersiz kalınca hurdacıdan aldığım 4 adet demir boruyu derince çaktıktan sonra aralarına sağlam çamaşır ipi de bağlayarak sabitledim. Domates bitkilerini de sağlam iplerle, zedelemeden bu kalın ipe bağlayarak "askıya aldım". Böylelikle yerlerde sürünen dallar biraz kendine geldi.
Ön sıradakiler, ligustrumların hemen arkasındakiler benim pembelerim. Arkalarda da çeri (cherry) domatesler var. Aralarında bir iki değişik tür daha vardı, ithal tohumlardan çıkartmıştım ama hangisi nedir bilemiyorum. Onları meyveleri alınca anlayacağız.
Domateslerin yanında görülen ayçiçeği de kendi kendine çıktı. Galiba çöpe attığımız çekirdek kabuklarının arasında bizim oğlanın çitleyemediklerinden çıktı. Bir kaç tane daha vardı ama onlar domateslerin arasında gelişemedi, ben de söktüm attım.
Bir de ilk zaman fideler küçük olduğu için iyi hesaplayamamışım; meğerse çok sık dikmişim. Şimdi bitkiler büyüyünce birbirlerini ezmeye, gölgelemeye başladılar. Bu nedenle çok sık olanlardan 4-5 tanesini, dalındaki domatesleri ile birlikte kökünden söküp çıkardım. Neyseki komşumun yeri varmış; onlar aldılar, toprağa kavuşturdular yeniden. Fakat, her ne kadar köklerini fazla zedelemeden sökmüş olsam da yeniden dikildiğinde tutup tutmayacağını bilemiyorum; inşallah tutar. Bir tanesini de ben denemek için büyükçe bir saksıya aldım. 2-3 gün geçti sanki tutmuş gibi duruyor.
Bitkinin daha fazla güneş ve hava alması, meyvelerine daha fazla güç verebilmesi için koltuk budaması da yaptım. Bu işlem şurada çok güzel anlatılmış:
http://www.bizimbahce.net/forum/saksida-domates-yetistiriciligi/domates-budamasi/ |
domatesler kendilerini göstermeye başladılar |
Esen kalın...
.
Sayfamdaki yazılar kaynak gösterilerek ve bu sayfanın adresi verilerek kullanılabilir.
Sayfamda bazı yazılarımda bahsetmiş olduğum yöntemler kendi öğrendiklerimi, denediklerimi paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Yapılan denemelerin sonuçları da yine burada paylaşılmaktadır. Tarif edilenlerin yanlış/eksik uygulanması, yazı dizilerinin tamamının okunmaması, vb herhangi bir nedenden dolayı istenmeyen sonuçlar elde edilmesi, beklenen sonucun elde edilememesi ve/veya karşılaşılabilecek herhangi bir zarardan dolayı sorumlu tutulamayacağımı bilgilerinize sunarım.
Kaynak belirterek ya da belirtmeden kullandığım yazılarımdan dolayı herhangi bir rahatsızlık duyan, haksızlığa uğradığını düşünen beni haberdar ettiği zaman ilgili yazıyı yeniden gözden geçireceğimi, şikayetinde haklıysa yazıda gerekli düzeltmeyi ivedilikle yapacağımı taahhüt ederim.
-=(RaideR)=-